Edebiyatın Kalıcı İsimlerinden Tevfik Fikret, Doğumunun 150. Yılında Anıldı

Türk Edebiyatının unutulmaz isimlerinden Tevfik Fikret, doğumunun 150. yılında anıldı

Konuyla alakalı video web adresi:
www.youtube.com/watch?v=2LLe4FBl5aM

Tevfik Fikret – Han-ı Yağma Şiiri – Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin

Bu sofracık, efendiler – ki iltikaama muntazır 
Huzurunuzda titriyor – bu milletin hayatıdır; 
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır! 
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, 
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Tevfik Fikret

Sözlük: İLTİKAAM: Yeme yutma, sömürme… MUNTAZIR: Bekleyen… NÂDİ-İ NİÂM: Nimetler topluluğu, âdeta beni ye diye çağıran nimetler… KUDÛM: Devlete uğurlu gelmek… MÜFTEHİR: İftihar eden… ZİSAFA: Safa dolu… HASEP, NESEP: Soy sop asaleti… FERAĞ-I HAL: Gönül ferahlığı… ŞEVK-İ BÂL: Gönül isteği… KAVİ: Kuvvetli… BÜRHAN-İ PÜR-NEVA: İçinden acı ıstırap çığlıkları gelen sofra.