Bülent Yılmaz Facebook’ta Kutup-L grubunda Kütüphane Binaları hakkında şu açıklamalarda bulundu:
Kütüphane Binaları Hakkında Güncel Eğilimler
Üzerine Bazı Notlar:
Büyük bina ekonomik ve sürdürülebilir değildir.
Kütüphane binaları ya da kütüphanelerde mekânsal organizasyon (dış ve iç mimari diyelim) konuları alanımızda gündemden hiç düşmeyen ve tartışılan konulardır. Özellikle Bilgi Toplumu parametreleri, teknoloji-kütüphane ilişkisi, üçüncü mekan, sürdürülebilir yeşil (çevreci) kütüphaneler gibi yeni kavramlar kütüphane bina ve iç mekan düzenlemelerinde de yeni yaklaşımları gündeme getirmiştir. Yeni kütüphane planları oluşturmak ya da kütüphanelerinde büyük boyutlu değişiklikler/onarımlar yapmak durumunda kalan meslektaşlarımız bu konuda doyurucu Türkçe literatür de olmadığı için sorunlar yaşayabilmektedir. Bu konuda ilkeler düzeyinde güncel bazı yaklaşım noktalarını bilgi ve yorumlarınıza sunmak isterim.
•Ulusal (Milli) ve belki büyük üniversite kütüphaneleri için farklı ve gerekli olabilir ama özellikle halk, çocuk ve okul kütüphaneleri için çok büyük, devasa kütüphane binaları istisnaları dışında tercih edilmemektedir. Çünkü bunlar hem ekonomik, hem personel, hem çevre ve hem de nitelikli hizmetler açılarından sürdürülebilir bulunmamaktadır. Onun yerine orta ve küçük ölçekli merkez kütüphane binaları kente yayılmış küçük ölçekli şube kütüphaneleri yaklaşımı daha akılcı bulunmaktadır. Özellikle kütüphaneci ve diğer personel sorunu yaşayan Türkiye ekonomik ve personel açılarından sürdürülebilirlik boyutunu hiç unutmadan bu konuda dikkatli olmalıdır.
•Büyük devasa kütüphane binalarının üçüncü mekan işlevlerinde de yeterince etkili olamayacağı, gelenlerin sosyalleşmesi ve iletişimi konularında istenen düzeyde başarı sağlanamayacağı belirtilmektedir. Büyük kütüphanelerin kullanıcıları kütüphane içinde dağıtacağı, birbirinden ayıracağı söylenmektedir.
•Kütüphane binasının büyüklüğünü ders çalışma/sınavlara hazırlanma gibi özellikle Türkiye’de kütüphanelerin başını ağrıtan konuya göre belirlememek gerekmektedir. Elbette yok sayamayacağımız bir durumdur ancak ne kadar büyük bina yaparsak yapalım bu konuda yetersiz kalacağımız açıktır. Dolayısıyla bu belirleyici bir ölçü olmamalıdır.
•Doğal ışığı en fazla yapay ışığı (elektrik) en az kullanacak biçimde tasarımlar yapmalı, mekanlar aydınlık olmalıdır.
•Özellikle halk kütüphaneleri yerel kütüphaneler olduğundan kütüphane mekan tasarımları da yerel özellikler taşımalıdır. Ancak bu yerellik güncel sübjektif yerellik yaklaşımı değil o kentin tüm tarihini, kültürünü ifade eden bir yerellik olmalıdır.
•Elbette aydınlatma, ısıtma, havalandırma, renk unsurları her zaman önemli ve kütüphane türüne göre değişiklik gösterir.
•Binaların en az enerji tüketecek biçimde düşünülmesi gerekiyor. Lambalardan, fotokopi makinalarına, ısıtmaya kadar bu açıdan duyarlı olunmalıdır.
•Her aşamada kütüphaneci-mimar işbirliği mutlaka sağlanmalıdır.
•Kütüphane mekanları bilgilenme, eğitim, kültür, boş zamanları geçirme, sesli-sessiz ortamlar yaratma, bireysel-grup çalışmalarına olanak sağlama, kafeterya gibi oturma-beslenme alanları sunma gibi noktaları da dikkate almalıdır.
•Kütüphane içinde çok fazla duvar olmamalıdır. Mümkün olduğunca cam kullanılmalıdır.
•Kütüphane binalarının yukarı doğru çok katlı olmak yerine mümkünse enine geniş olması tercih edilmelidir. Farklı bölümlerin birbirine komşu olması, personel ofislerinin kullanıcı alanlarından kopuk olmaması da önemlidir.
•Kullanılmayan atıl alanlar (koridor, merdiven boşluğu vb.) en az olmalıdır.
•Bölümlerin yerleştirilmesi akılcı ve işlevsel olmalıdır.
•Kütüphane mekanı teknolojiyi kütüphane içine dağıtıp yedirmeli, mekan-teknoloji bütünleşmesi sağlanmalıdır.
Ana fikir: Büyük kütüphane binası istisnaları dışında ekonomik ve sürdürülebilir değildir.