Lotus Çiçeğinin Bektaşilikte Ne Gibi Bir Önemi Vardır?

Lotus ya da diğer adıyla su nilüferi, genellikle çamurlu nehir yatağında ya da durgun sularda yetişen geniş yapraklı, kokulu ve parlak açan bir çiçektir.

Lotus Çiçeği’nin on üç yapraklı olanları çok nadirdir. Lotus çiçeği çoğunlukla on iki taç yapraktan oluşur. Bektaşilikte lotus çiçeğinin her bir dalı bir imamı ifade etmektedir. on iki taç yaprak on iki imamı ifade eder.

Bektaşi Olan Mimar Sinan’ın Eserlerinde Lotus Çiçeği Uygulaması Oldukça Yaygındır.

Mimar Sinan Kimdir?

Mimar Sinan veya Koca Mi’mâr Sinân Âğâ, Osmanlı baş mimarı ve inşaat mühendisi.

Doğum: 15 Nisan 1489, Osmanlı İmparatorluğu
Hakka Yürümesi: 17 Temmuz 1588, İstanbul

Mimar Sinan’ın arkadaşı şair ve nakkaş Sai Mustafa Çelebi tarafından Mimar Sinan’ın ağzından yazılan, Mimar Sinan’ın hayatını ve eserlerini anlattığı eser Tezkiret-ül Bünyan (Türkçe: Yapılar Kitabı)’nda anılarını şu şekilde anlatmıştır;  “Bu değersiz kul, Sultan Selim Han’ın saltanat bahçesinin devşirmesi olup, Kayseri sancağından oğlan devşirilmesine ilk defa o zaman başlanmıştı. Acemi oğlanlar arasından sağlam karakterlilere uygulanan kurallara bağlı olarak kendi isteğimle dülgerliğe seçildim. Ustamın eli altında, tıpkı bir pergel gibi ayağım sabit olarak merkez ve çevreyi gözledim. Sonunda yine tıpkı bir pergel gibi yay çizerek, görgümü artırmak için diyarlar gezmeye istek duydum. Bir zaman padişah hizmetinde Arap ve Acem ülkelerinde gezip tozdum. Her saray kubbesinin tepesinden ve her harabe köşesinden bir şeyler kaparak bilgi, görgümü artırdım. İstanbula dönerek zamanın ileri gelenlerinin hizmetinde çalıştım ve yeniçeri olarak kapıya çıktım ”

Mimar Sinan Bektaşilik ile Yeniçeri ocağında tanışmıştır, zira  Yeniçeriler Bektaşiliği benimsemiş bir zümre olarak kendilerine “taife-i bektaşiye”, ağalarına da “ağayanı Bektaşiyan” derlerdi. Bektaşi Babasından biri her zaman Hünkar Hacı Bektaş Veli adına 94 orta odasında otururdu. 

Sinan’ın yaşamından sonra kendi ağzından yazılmış bir nefes mevcuttur;

Olup Yeniçeri çektim cefayı
Piyade eyledim nice gazayı
Yolumla, san’atımla, hizmetimle
Day-ı akran içinde gayretimle
Vuruştum taa tıfriyet çağında
Yetiştim Hacı Bektâş Ocağında

Rodos’uyla, Belgrat’ta azimet
İdip geldik sağ-u selamet
Yoluma eylediler altı sedvan
Seffer kıldı fuatça şahi devran
Adım Agop idi Sinan eylediler
Hacı Bektâş Ocağına kul eylediler

Mimar Sinan’ın yaşamının son dönemlerinde maaşı kesilmiştir.

Süleymaniye Camii’nin, Selimiye’ye göre bir özelliği olduğu söyleniyor. Süleymaniye Camii’ne kuşbakışı bakıldığında çekilen fotoğrafları ile yandan kubbeye aldığımızda Osmanlıca, Ya Ali Hü! yazıyormuş.

Davinci’nin şifresi Gibi Süleymaniye Cami’sininde Şifresi olabilir mi?

Mimar Sinan’ın Eserlerindeki Bektaşilik Vurgusuyla İlgili Diğer Bir Ayrıntıda Şudur;

Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Dergahı’ nın girişinde ve bahçesinde bulunan çok sayıda lotus çiçeği(yaşam çiçeği) simgesini “Bu simgeler oradaki Bektaşi mezar taşlarında da görülmektedir” Mimar Sinan  eserlerinin giriş kapılarına koyuyordu. Ama ustalık eserim dediği Selimiye’de yaşam çiçeğinin neredeyse her formunu hatta yaşam çiçeğinden çıkan Davut Yıldızı’nı eserinin her noktasına koymuş. Açıkcası Mimar Sinan Yaptığı Eserlerin İçine Bektaşi Sembollerini Gömmüştür.

Hacı Bektaşı Veli Dergahı lotus çiçeği(yaşam çiçeği) simgesi uygulaması